savas

Burak ve Metin KANDİŞ Tasarım bize aittir.
 

     • Anasayfa

     • Eğitim nedir?

     • SBS Hazırlık

     • Öss Hazırlık

     • Öss Soru ve Cevap Anahtarı

     • Ziyaretçi Defteri

 

     • Eğitimin Önemi

     • Öğrencide Konsantrasyon

     • Teneffüs

     • Eğitim Siteleri

     • Dost Siteler

     •  Forum

 

 

www.ogrenci-misin.tr.gg
 

 AnasayfaAtatürk Köşesi |Özlü SözlerGazeteler |

 

Erken Meslek Hayatı, 1905-1914

 

Şam'da staj ve İttihat ve Terakki Cemiyeti

1905-1907 yılları arasında Şam'da Lütfi Müfit Bey (Özdeş) ile birlikte 5.Ordu emrinde görev yaptı. 1906 Ekim ayında Binbaşı Lütfi Bey, Dr. Mahmut Bey, Lüfti Müfit Bey ve askerî tabip Mustafa Bey (Cantekin) ile birlikte 'Vatan ve Hürriyet' adlı bir cemiyeti kurduktan sonra ordu'dan izinsiz Selânik'e gitti. Selânik Merkez Komutan Muavini Yüzbaşı Cemil Bey (Uybadın)'in yardımıyla karaya çıktı ve orda cemiyetinin şubesini açtı. Bir süre sonra arandığını öğrendi ve ona ağabeylik yapan Albay Hasan Bey, Yafa'ya dönüp oranın komutanı Ahmet Bey'e Mısır sınırında Bîrüssebi'ye gönderildiğini birdirmesini önerdi. Ahmet Bey de Mustafa Kemal Bey'i Bîrüssebi'ye tayin etti ve bir süre sonra topçu staj için tekrar Şam'a gönderildi.[10] 20 Haziran 1907'de Kolağası (Kıdemli Yüzbaşı) oldu ve 13 Ekim 1907'de 3.Ordu'ya atandı.[6] Ancak Selânik'e vardığında 'Vatan ve Hürriyet'in şubesinin İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne ilhak edildiğini öğrendi. Bu yüzden kendisi de 1908 Şubat ayında İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne üye oldu (Üye numarası: 322)[11]. 22 Haziran 1908'de Rumeli Doğu Bölgesi Demiryolları Müfettişliğine atandı.[6] Bu siyasi görevin yanı sıra bölge halkının güvenliği ile de ilgilendi. Kentin dışında yapılan bir savaş tatbikatında Bingazi garnizonuna önderlik ederek askerlere modern taktikler öğretti. Bu tatbikat süresince isyancı bir şeyhin evini sararak bölgede sistem karşıtı başka güçlü kişilere örnek olması amacıyla onu kontrol altına aldı. Ayrıca hem kentli, hem de kırsal bölge insanlarını korumak için bir yedek asker ordusu planlamaya başladı.[12]

 

Hareket Ordusu (1909)

Picardie Manevralarına katlan davetli gözlemci subayları arasında (Sağdan dördüncü: Mustafa Kemal Bey, Fransız Albay Hirschauer'un açıklamasını dinlerken)
Picardie Manevralarına katlan davetli gözlemci subayları arasında (Sağdan dördüncü: Mustafa Kemal Bey, Fransız Albay Hirschauer'un açıklamasını dinlerken)

13 Ocak 1909'da 3.Ordu'ya bağlı Selânik Redif Fırkası'nın Kurmay Başkanı oldu ve 13 Nisan 1909'da Meşrutiyete karşı başlayan 31 Mart Hadisesi'ni bastırmak üzere Selânik ve Edirne'den yola çıkarak Mirliva Mahmut Şevket Paşa komutasında 19 Nisan 1909'da İstanbul'a girecek olan Hareket Ordusu'na bağlı birinci kademe birliklerinin kurmayı başkanı oldu. Daha sonra 3.Ordu Kurmaylık, 3.Ordu Subay Talimgâhı Komutanlık, 5.Kolordu Kurmaylık, 38.Piyade Alay Komutanlık görevlerinde bulundu.[6][13]

Mustafa Kemal Bey, dönüşünün ardından 27 Eylül 1911'de İstanbul'da Genelkurmay Karargâhında görev aldı.

 

Trablusgarp Savaşı, 1911-1912

Trablusgarp Savaşı'nda, Mustafa Kemal
Trablusgarp Savaşı'nda, Mustafa Kemal

İtalyanların Trablusgarp'a saldırısıyla 29 Eylül 1911'de başlayan Trablusgarp Savaşı'nda, Mustafa Kemal Bey de diğer İttihatçı arkadaşlarıyla birlikte 18 Ararlık 1911'de Bingazi'ye hareket etti. Bu arada 27 Kasım 1911'de Binbaşı oldu.[6] Tobruk yakınında küçük bir zaferi kazandıktan sonra 11 Mart 1912'de Derne Komutanlığına getirildi.

 

Balkan Savaşları, 1912-1913

Mustafa Kemal Bey Balkan Savaşı'nın patlak vermesiyle 24 Ekim 1912'de İstanbul'a hareket etti ve 24 Kasım 1912'de karahgâhı Bolayır'da bulunan Bahr-i Sefit Boğazı (Akdeniz Boğazı) Kuvayi Mürettebesi Harekât Şubesi Müdürlüğüne atandı. General Stilian Georgiev Kovachev komutasındaki Bulgar 4. Ordusu tarafından yenildi. Haziran 1913'de başlayan İkinci Balkan Savaşı'nda Dimetoka ve Edirne'ye girdi.

Atatürk; Sofya Ataşemiliteri iken, verilen kostümlü baloya yeniçeri kıyafeti ile gitmiş ve etrafında derin bir hayranlık uyandırmıştır
Atatürk; Sofya Ataşemiliteri iken, verilen kostümlü baloya yeniçeri kıyafeti ile gitmiş ve etrafında derin bir hayranlık uyandırmıştır

 

Askerî Ataşe Dönemi, 1913-1914

27 Ekim 1913'te Sofya Askerî Ataşesi'ne atanarak yakın arkadaşı Sofya Sefiri (Elçisi) Fethi Bey (Okyar)'in altında çalıştı. Ek görev olarak Belgrat ve Çetine Askerî Ataşeliğini de yürüttü. Bu görevde iken 1 Mart 1914'te Kaymakam (Yarbay)lığa yükseldi.[6] Savaştan sonra Harbiye Nazırı General Kovachev'in kızı Dimitrina (Miti) Kovacheva'ya yanaşarak General'in de güvenini kazanmayı başardı.[14]


Mustafa Kemal Bey'in Sofya'ya geldiği günlerde Bulgar siyasi yaşamı çok hareketliydi. Sobranya (Bulgar Parlamentosu) için yapılan seçimler iktidardaki Radoslovov'un partisi için başarısız geçmiş ve iktidar partisi parlamentoda sandalye kaybetmişti. Kabine kurma görevinin, parlamentoda çoğunluğa sahip olmamasına rağmen yeniden Radoslovov'a verilmesi gibi siyasi olaylar Atatürk'ü derinden etkilemiştir.[kaynak belirtilmeli]

 

Birinci Dünya Savaşında Hizmetleri, 1914-1918

Daha çok bilgi için: Osmanlı Cephesi (Birinci Dünya Savaşı)

Askerî Ataşe görevi Ocak 1915'te sona erdi. Bu sırada 28 Temmuz 1914'de I.Dünya Savaşı başladı, 29 Ekim 1914'de Osmanlı Devleti de savaşa girdi. 20 Ocak 1915'de Mustafa Kemal Bey 3.Kolordu emrinde Tekfurdağı'nda kurulacak olan 19. Fırka Komutanlığına atandı.[6]

30 Ekim 1918'de Mondros Mütarekesi imzalandı ve ertesi gün öğle vaktinde yürürlüğe girdi. Mondros Mütarekenamesi 19.maddesi gereğince, Yıldırım Orduları Grubu kumandanı olan Liman von Sanders Paşa'nın görevden alınması üzerine "Fahri Yaver Hazreti Şehriyari" Mustafa Kemal Paşa bu göreve getirildi. Ancak 7 Kasım'da Yıldırım Orduları Grubu ile 7.Ordu lağvedildi.[15]

10 Kasım'da Yıldırım Kıt'aatının komutasını 2.Ordu Komutanı Nihat Paşa'ya bırakarak Adana'dan İstanbul'a hareket etti ve 13 Kasım'da İstanbul'a Haydarpaşa Garı'na ulaştı. Fethi Bey (Okyar) ile birlikte Ahmet İzzet Paşa (Furgaç) yanlısı ve Ahmet Tevfik Paşa (Okday) karşıtı bir tavrı koyan 'Minber' gazetesini çıkararak siyasi girişimlerde bulundu.

 

Milli Mücadele dönemi (1919 - 1923)

Daha çok bilgi için: Türk Kurtuluş Savaşı
Gazi Mustafa Kemal Paşa
Gazi Mustafa Kemal Paşa

 

Örgütlenme Dönemi, Mayıs 1919 - Mart 1920

Mondros Mütarekesi'nden sonra Anadolu'da milisler (Kuvayı Milliye) şeklinde örgütlenen direniş hareketleri başladı. "Fahri Yaver Hazreti Şehriyari" Mustafa Kemal Paşa, Padişah VI.Mehmet (Vahdettin) tarafından olağanüstü yetkilerle donatılarak Vilayet-i Sitte (Altı Vilayet)'yi "Büyük Ermenistan" ve "Bağımsız Kürdistan" projelerinden korması için görevlendirildi. 19 Mayıs 1919'da Refet Bey (Bele), Kâzım Bey (Dirik), 'Ayıcı' Mehmet Arif Bey, Hüsrev Bey (Gerede)lerle beraber Samsun'a çıktı.


22 Haziran 1919'da Rauf Bey (Orbay), Kâzım Karabekir Paşa, Refet Bey (Bele) ve Ali Fuat Paşa (Cebesoy) ile birlikte Amasya'da yayımladığı genelgeyle "Milletin istiklâlini yine milletin azim ve kararının kurtaracağını" ilan etti. Kâzım Karabekir Paşa tarafından Erzurum'da toplanan Doğu İlleri Müdafaa-i Hukuk Kongresine (Erzurum Kongresi) katıldı. Kongre üyelerinin ısrarıyla Osmanlı ordusundan istifa etti ve Kongre başkanlığına seçildi[kaynak belirtilmeli]. 4 - 11 Eylül 1919 tarihleri arasında Sivas Kongresi'ni toplayarak ulusal direnişi yönetecek olan siyasi yapılaşmayı kurdu. 27 Aralık 1919'da Ankara'da heyecanla karşılandı. Osmanlı Meclis-i Mebusan'ın Mart 1920'de işgal güçlerince basılması ve önde gelen vatanperverane mebusların tutuklanması üzerine 23 Nisan 1920'de Ankara'da Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılmasını sağladı. Erzurum mebusu sıfatıyla Meclis ve Hükûmet Başkanlığına seçildi. T.B.M.M., bir kurucu meclis gibi çalışarak Milli Mücadele'yi yürütecek olan Anadolu hükûmetinin altyapısını kurdu.

 

Hâkimiyetin sağlanması, Mart 1920 - Mart 1922

24 Mart 1923 tarihli Time dergisinin kapağı
24 Mart 1923 tarihli Time dergisinin kapağı
Başkumandan Mustafa Kemal Paşa Kocatepe'de.(26 Ağustos 1922)
Başkumandan Mustafa Kemal Paşa Kocatepe'de.(26 Ağustos 1922)

Merkezi denetimden uzak bulunan Kuva-yı Milliye örgütleri dağıtılarak düzenli bir ordu oluşturuldu. Milli Mücadele'nin en kanlı çatışmaları, düzenli orduya katılmayı kabul etmeyen Kuva-yı Milliye gruplarına karşı verildi. (Bak. Çerkez Ethem Bey).

Ulusal direnişin yayılması ve Sevr Antlaşması'nın direnişle karşılaşması üzerine İtilaf Devletleri, Yunan ordusunu Anadolu'nun içlerine sürdü.[kaynak belirtilmeli] Yunan ordusu İsmet Bey kumandasındaki düzenli birliklerce I.İnönü (6-10 Ocak 1921) ve II. İnönü (23 Mart-1 Nisan 1921) Muharebelerinde geri çevrildi. Ancak Yunanlılarının Karahisar istikametinden büyük hücumunun yapılacağını tahmin edemeyerek Kütahya-Eskişehir (10-24 Temmuz) Muharebelerinde 4. Fırka Kumandanı Yarbay Mehmet Nâzım Bey'in şehit düşmesi gibi ağır şekilde mağlubiyete uğradı ve Sakarya nehrinin doğusuna çekilmek zorunda kaldı.

Kütahya-Eskişehir Muharebeleri sonrasında Büyük Millet Meclisi içinde iktidara yani Mustafa Kemal Paşa'ya karşı tepkiler artmaya başladı. Bu muhalefeti yöneltenler ordunun başına geçmesi için Mustafa Kemal Paşa'ya baskı yapmaya başladılar. Gerçek niyetleri ise O'nu Ankara'dan uzaklaştırmak ve Enver Paşa'nın iktidarını sağlamaktı.Mustafa Kemal Paşa,4 Ağustos 1921 günü Büyük Millet Meclisi'nde yaptığı konuşmayla başkumandan olmayı kabul ettiğini ancak başkumandanlığının faydalı olabilmesi için Meclis'in ordu ile ilgili yetkilerini üç ay süreyle kendisinde toplayacak bir kanun çıkartılması gerektiğini açıkladı.Paşa'nın başkumandanlığını isteyenlerin bu şekilde hayalleri suya düşürülmüş oldu.5 Ağustos 1921 günü oybirliği ile çıkartılan yasa ile Mustafa Kemal Paşa,TBMM Orduları Başkumandanlığı'na getirildi.[16]

Mustafa Kemal Paşa,Başkumandanlığa geçmesinin hemen ardından yayınladığı Tekalif-i Milliye Emirleri ile halkı ordunun donatılması için seferberliğe çağırdı.12 Ağustos'ta Polatlı'da teftiş yaparken attan düştü ve kaburga kemiği kırıldı. 23 Ağustos-13 Eylül 1921 tarihlerinde yapılan Sakarya Meydan Muharebesi'nde Yunan Ordusu'nun hücum gücü tükendi. Bu zaferden sonra 19 Eylül 1921'de Büyük Millet Meclisi Başkumandan Mustafa Kemal Paşa'ya Müşir rütbesi ve Gazi unvanı verdi.

Sakarya Zaferi'nden bir yıl sonra ,26 Ağustos 1921 sabaha karşı saat 5.30'da Afyon'un güneyinden başlayan topçu ateşiyle Büyük Millet Meclisi Orduları,Yunan kuvvetlerine karşı Büyük Taarruz'u başlattı. Yunan Cephesi bu taarruz ile yarıldı ve Dumlupınar Ovası'na atılan düşman kuvvetleri 30 Ağustos 1922 günü Dumlupınar Meydan Muharebesi sonucunda imha edildi. Bu muharebede Başkumandan Gazi Mustafa Kemal Paşa ordunun başında bizzat savaşa katıldığı için Dumlupınar Meydan Muharebesi,Başkumandanlık Meydan Savaşı olarak da anılmaktadır. 9 Eylül 1922'de İzmir'in kurtuluşu ve Yunan Ordusu'nun imha edilmesiyle "Büyük Zafer" kazanılmış oldu.

 

Barışın sağlanması

Kurtuluş Savaşı, 24 Temmuz 1923'te İsviçre'nin Lausanne (Lozan) kentinde imzalanan Lozan Antlaşması'yla sonuçlandı. Bu antlaşma ile Sevr Antlaşması yürürlükten kalkmış, Türkiye Cumhuriyeti Lozan Antlaşması temelleri üzerine kurulmuştur.

 

Saltanatın Kaldırılması

Milli Mücadele sonrasında Türkiye'de iki başlı bir yönetim ortaya çıkmıştı.[kaynak belirtilmeli]. TBMM 1 Kasım 1922'de Osmanlı saltanatını lağvedip Vahdettin'i tahttan indirerek İstanbul hükümetinin hukuki varlığına son verdi. 16 Ocak 1923'te İzmit Hünkâr Kasrı'nda İstanbul'dan gelen gazetecilerle mülakat yapıldığında Vakit başyazarı Ahmet Emin Bey (Yalman)'in Kürt meselesi hakkında sorusuna karşı 'Başlı başına bir Kürtlük tasavvur etmektense, bizim Teşkilat-ı Esasiye Kanunu gereğince zaten bir tür mahalli muhtariyetler teşekkül edecektir' diyerek Kürtlere özel statü tanımamak için ihtiyatlı davrandı[17].

 
Copyright: www.ogrenci-misin.tr.gg Design by: Burak KANDİŞ (Buraq-fb)
Bugün 4 ziyaretçi (6 klik) burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol