konsantrasyon

Burak ve Metin KANDİŞ Tasarım bize aittir.
 

     • Anasayfa

     • Eğitim nedir?

     • SBS Hazırlık

     • Öss Hazırlık

     • Öss Soru ve Cevap Anahtarı

     • Ziyaretçi Defteri

 

     • Eğitimin Önemi

     • Öğrencide Konsantrasyon

     • Teneffüs

     • Eğitim Siteleri

     • Dost Siteler

     •  Forum

 

 

www.ogrenci-misin.tr.gg
 

 AnasayfaAtatürk Köşesi |Özlü SözlerGazeteler |

 

DERS ÇALIŞMAYA BAŞLARKEN

Şenol BAYGÜL

Antalya
Psikolog / Psk.Danışman



Günümüzde, başarıya giden yolda ‘çok çalışmak’ yerini etkili çalışmaya bırakmıştır. ‘Etkili çalışmak’; zamanı, belirlenmiş amaçlar ve saptanmış öncelikler doğrultusunda programlı olarak kullanmaktır. Bunu becerebilenler için dinlenmeye, eğlenmeye, hobilere daima yer vardır. Ders çalışmaya başlamanızı engelleyecek veya geciktirecek bahaneleriniz varsa, bunlardan uzaklaşmalısınız.Verimli, etkili çalışabilmek için kendinize ait bir sebebiniz mutlaka olmalı, aksi takdirde çalışmaya başlamanız güçleşir. Siz de aşağıdaki durumları sıkça yaşayan öğrencilerden biriyseniz, eminiz sizin de ders çalışma planlarınız sürekli bozulmaktadır.

• Amaçlarınız net değildir.
• Bilgi eksiklerinizi giderememişsinizdir.
• Özel işlerinizle uğraşmak daha fazla zamanınızı alıyordur.
• Düzenli ve programlı ders çalışma alışkanlığınız yoktur.
• Çalışmaya karşı motivasyonunuz yoktur ve çalışmaya başlamayı sürekli erteliyorsunuzdur.
• Öğrenci ilk olarak amacını açık ve net bir şekilde tanımlamalı ve buna uygun programları düzenleyebilmelidir. Program oluştururken şu noktalara dikkat edilmelidir:
• Derse başlamak ve bitirmek için belirli bir zaman yoktur; çalışma planınızı o günün derslerine, koşullarına ve ihtiyaçlarınıza göre arttırabilir veya azaltabilirsiniz.
• Çalışma sürelerinin uzunluğu derslerin özelliklerine göre düzenlenmeli, aradaki dinlenmeler de çok uzun, ne de çok kısa olmalıdır.
• Plan, ani olarak ortaya çıkabilecek durumlarda, çalışmanın değişik saatlere kaydırılmasına olanak verilecek şekilde yapılmalıdır.
• Hangi dersin hangi konusunda nasıl bir çalışma yöntemi izleyeceğinizi belirleyin, öğrenmek için konu çalışmaya mı, konudaki bilgilerinizi hatırlamak için tekrar yapmaya mı ya da pekiştirmek ve hız kazanmak için test çözmeye mi ihtiyacınız var? Bunu önceden planlayarak çalışma masanızın başına geçin.


BAŞARIYA GİDEN YOLDA…


Öğrencinin çalışmak için kendisine ait bir sebebi yoksa verimli çalışması, dolayısıyla başarılı olması mümkün değildir. Başarılı olabilmek için amaçlarınızı net bir şekilde belirleyip tanımlayın. Amaçlar motivasyon için temel oluşturur ve davranışı belirler.ancak birinci derecede önemli birden fazla amacı bir arada gerçekleştirmek mümkün değildir; bu yüzden amaçların önem sırasına konması çok önemlidir.

Amacını belirleyen kişi, buna ulaşacağına inanarak çalışmalıdır. Unutulmamalıdır ki, amaçların gerçekleşebilir olması için kişi; güçlerinin, niteliklerinin ve yeteneklerinin sınırını bilmeli, sahip olduğu imkanlardan haberdar olmalıdır. Başarılı kişilerin önlerinde hedefleri, amaçları vardır. Bu yüzdendir ki, bu kişiler hayıflanmak veya koşullardan şikayet etmek yerine, önlerindeki problemi nasıl çözebilecekleri üzerinde yoğunlaşırlar.

Amaçlarınızı önem sırasına göre zorluk çekiyorsanız, gerçekleştirme zamanına göre üçe ayırabilirsiniz. ‘Uzun vadeli’ amaçlarınızı hayat amaçlarınız, ‘orta vadeli ‘ amaçlarınızı bir yılda gerçekleştirmek istedikleriniz ‘yakın vadeli ‘ amaçlarınızı da günlük veya haftalık olarak belirleyeceğiniz, orta ve uzun vadeli amaçlarınızı gerçekleştirmenizi sağlayacak etkinlikler olarak planlamalısınız.

Çalışma amacınızı belirledikten ve bunun için karar verdikten sonra, önemli olacak diğer bir etken, ders çalışırken konu üzerinde dikkati toplayabilmektir.
Dikkat olmadan öğrenme sağlanamaz.
Dikkatin sağlanabilmesi, sağlanabilmesi zihinsel bir çaba gerektirir.
Öğrencinin dikkatini konu üzerinde toplamadan ders çalışmakta direnmesi, boşuna zaman yitirmekten başka bir şey değildir. Dikkat, alıştırmalarla kazanılan ve geliştirilebilen bir alışkanlıktır, yani dikkate doğuştan sahip olunmaz.


DİKKATİNİZİ TOPLAYABİLMEK İÇİN:


• Çalışma amacınızı saptayın,
• Çalışma için karar verin,
• Çalışacağınız konuyu merak duyabileceğiniz, ilginizi çekebilecek bir forma dönüştürün,
• Fiziksel çevreyi düzenleyin,
• Planlı ve sistemli ders çalışın,
• Çalışmada çeşitlilik sağlayın,
• Kendinize güvenin ve olumlu düşünün.

Dikkati toplayabilmek için unutulmaması gereken bir başka nokta da, çalışmaya geçmeden önce vücut ve zihnin yeterince dinlenmiş olması gerekliliği.


Kendinizi ders çalışmaya nasıl konsantre edebilirsiniz?


Kendisini motive etmekte güçlük çeken öğrenciler, genellikle ders dinlemeye, derse katılmaya ve ders çalışmaya konsantre olmakta da güçlük çekerler. Bu durumda, öncelikle motivasyon problemi üzerinde çalışılmalı. Motivasyon eksikliğinin nedenleri araştırılmalıdır.


Temel ve üst düzey ihtiyaçlar gözden geçirilmeli ve motivasyon eksikliğinin bu temel ihtiyaçlarla bir ilişkisinin olup olmadığı ortaya çıkarılmalı. Eğer motivasyon eksikliği, temel fiziksel ve ruhsal ihtiyaçların (açlık, susuzluk, barınmak, güvenlik, huzurlu bir ortam…vb.) eksikliğinden kaynaklanıyorsa, öncelikle bu ihtiyaçların yeterli düzeyde karşılanması yoluna gidilmeli. Eğer üst düzey ihtiyaçların (sevilmek, beğenilmek, kendini gerçekleştirmek, estetik ve sanatsal etkinlikler…vb.) eksikliği konusunda bir sıkıntı varsa, yine bu ihtiyaçların sistemli ve adım adım karşılanması gerekir. Çünkü bunlar motivasyon için önemli bir itici güçtür. İhtiyaçlardan sonra üzerinde durulması gereken diğer bir nokta, öğrencinin öğrenmeye karşı tutumudur. Bazen öğrenciler yeterli motivasyonları olmakla birlikte, derslere konsantre olamadıklarını söylerler. Bu durumda konsantrasyon güçlüğüne yol açan nedenler belirlenmeli ve bunların çözümüne yönelik önlemler alınmalı.
Konsantrasyon bozukluğuna çeşitli içsel ve dışsal etkenler yol açabilir. Dışsal etkenler çoğunlukla çevresel ortamın uygun olmamasından kaynaklanır. İçsel etkenler ise kişinin duygusal, sosyal ve fiziksel durumu ile ilgilidir. Neden ne olursa olsun, konsantrasyon bozukluğu ya da eksikliği konusunda alınabilecek önlemler vardır. Bu önlemler her kişi ve durum için geçerli olmayabilir. Ancak öğrenci kendi özelliklerini ve konsantrasyon eksikliğine yol açan nedenleri göz önüne alarak aşağıda sunulan önerilerden yararlanabilir.


Konsantrasyonu arttırmak için öneriler:


• Ders çalışmaya başlamadan önce kısa bir süre dinlenin.
• Ders çalışırken kısa süreli aralar verin. Yaklaşık olarak 1 saat (dikkatinizi sürdürebilme gücünüze göre) ders çalıştıktan sonra çalışmaya devam etmeniz gerekiyorsa, 10-15 dk ara verin ve ders dışında bir şeyler yapın
• Dikkat toplama egzersizleri yapın. Ders çalışırken belirli bir ara verme noktasına geldiğiniz zaman, ayağa kalkıp birkaç adım odanın içinde yürüyün, odanızın camını açıp odanızı havalandırın, gerinin ve birkaç derin nefes alın. Bu egzersizlerden sonra hemen geri dönün.
• Çalışmanızda çeşitliliğe yer verin. Uzun saatler boyu tek bir etkinlik ya da ders üzerinde çalışmak yerine, bu zamanı bloklar halinde, değişik derslere, konulara ayırın.
• Varsa derse karşı olumsuz tutumun nedenlerini araştırın ve bu tutumu değiştirin.
• Önce kısa bir süre içinde bitirilebilecek olan ödevleri bitirmeye gayret edin.
• Çalıştığınız konu ile ilgili ilginç ve değişik örnekler bularak konuyu ilginizi çekecek bir hale dönüştürün.
• İyi bir çalışma ortamı oluşturun. Dikkatinizi dağıtan nesneleri odanızdan çıkarın ya da ders çalışırken göremeyeceğiniz bir bölüme alın.her çalışma öncesi bir konuyu bitirmeyi hedefleyin ve o hedefe ulaşmaya çalışın


AKTİF OKUMA BECERİLERİNİZİ NASIL GELİŞTİREBİLİRSİNİZ


Birçok öğrenci, bir metni birkaç defa okuduğu halde anlamadığından şikayet eder. Bu öğrenciler, genellikle metindeki kimi sözcükleri gözleriyle takip ederek okuduklarında, kendiliğinden bir anlam oluşacağını düşünürler. Bu tür okuyuculara pasif okuyucu denir.
Anlamlı okuma, zihnin sürekli ve aktif olarak bu sürece katılmasını gerektiriyor.dinlemede olduğu gibi, sadece duymak anlamayı garanti etmez.hem okuma hem de dinleme sürecinde zihin daima aktif olmak zorunda. Okumak karmaşık bir süreçtir ve okurken amaç, yazılı sembollere anlam verebilmek için bazı önkoşullar bulunuyor. Bunlardan ilki, metinde geçen sözcüklerin anlamlarını bilmektir. Eğer okunan bir metinde anlamını bilmediğimiz çok fazla kelime varsa o metni anlamamız güçleşir. Anlamı bilinmeyen kelimeler için öncelikle sözlüğe bakmak herkes için bilinen bir yol. Fakat sık sık sözlüğe bakmak okuma hızını yavaşlatır ve okumayı zevksiz hale getirir. Bilinmeyen bir kelimeyi, geçtiği cümle içinde değerlendirerek anlamını tahmin etmek mümkün. Diğer bir yol ise, kelimenin yapısal analizini yapmak olabilir.


Dilimizde aynı kökten türetilmiş birçok kelime vardır.anlamı bilinmeyen kelimenin kökü bulunduğunda, ön ve son eklerin ve kelimenin geçtiği cümle ya da paragrafın anlamını da dikkate alarak o kelimeden bir anlam çıkartmak çoğu zaman mümkündür.
Yazılı sembollere anlam verirken dikkate alınması gereken diğer bir yol ise, birçok faktörden etkilene anlama sürecidir. Bu süreç okuyucunun geçmiş deneyimlerinden, dili kullanma yeteneğinden, bilinmeyen kelimeleri anlamlandırma yeteneğinden ve okuma amacından etkilenir.


Gerçekte okuma süreci şöyle işler: yazılı bir metindeki sembolleri gözlerimiz aracılığıyla algılarız. Bu semboller doğrudan beynimize gider. Bu arada uzun süreli hafızamız devreye girerek beyne gelen bu yeni kelimelerin anlamlarını tarar. Eğer uzun süreli hafızda bu kelimelerin anlamları varsa, bu anlamlar çerçevesinde okunan sembollere anlamlar verilir. Bunun için okuma sürecinde geçmiş bilgi ve deneyimlerin çok büyük önemi vardır. Yeni öğrenilenlerin daha önce öğrenilen bilgilerle benzer ve farklı olan yönleri tartışalabilir. Bunun yanı sıra, neden-sonuç ilişkileri üzerine durularak yeni öğrenilen bilgilerin anlamlı hale getirilebilmesi mümkün olabilir.


ÖĞRENDİKLERİNİZİ BEYNİNİZDE NASIL SAKLAYABİLİRSİNİZ


Çalıştığınız bilgilerin, uzun süreli hafızanıza kaydedilmesi için mutlaka tekrar yapmanız gerekir. Sistemli tekrarın en önemli özelliği; öğrenme, düşünme ve hatırlama konusundaki birikim sağlayıcı etkisi. Sistemli tekrar yapmak öğrenmenin düşmanı olan unutmayı azaltıyor. Zamandan kazanmak için her şeyin tekrarlanması yerine konunun gerekli olan kısımları tekrarlanmalı. Bunun için dershanede derslerinize düzenli olarak devam edip, öğretmenlerinizin üzerinde çokça durdukları konuları sistemli olarak tekrar edin.
Bu, öğrendiklerinizin kalıcı olabilmesi açısından önemli olacaktır. Bunu daha da kolaylaştırabilmek için kendinize bir plan ve sistem çıkartabilirsiniz. Hangi günler hangi konuların çalışılacağı, tekrarlanacağı veya test çözüleceği belirlenebilir. Planınızı o günkü veya ertesi günkü derslerinize veya sınavlarınıza özellikle ölçme ve ÖSS deneme sınavlarınıza göre ayarlayabilirsiniz.

Konuları tekrar ederken bilgilerin arasında anlamlı bağlar kurulabilir, konunu ilginç yönlerini araştırabilir, konu üzerinden semboller çıkartarak kodlayabilir veya gözünüzde canlandırabilirsiniz. Konular arsında mantıksal çıkarımlarda bulunarak veya neden-sonuç ilişkileri kurarak çalıştıklarınızın daha kalıcı olmasını sağlayabilirsiniz.

Copyright: www.ogrenci-misin.tr.gg Design by: Burak KANDİŞ (Buraq-fb)
Bugün 14 ziyaretçi (20 klik) burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol